Bugun...



Eğitim reformu Çin’i uçurdu

1949’da okuma yazma bilmeyenlerin oranı yüzde 80’leri bulan Çin’de, uygulanan köklü eğitim reformuyla öğrenci sayısı yüzde 800 arttı. Günümüzde 1 milyondan fazla okulun bulunduğu ülkede 220 milyon öğrenci var ve okuma yazma bilmeyen oranı da yüzde 8’e indirildi

facebook-paylas
Tarih: 17-10-2017 14:25

Eğitim reformu Çin’i uçurdu

Çin Halk Cumhuriyeti, büyük ülke yolundaki ilk adımını eğitim ile attı. 1949’da Çin halkının ortalama yüzde 80’i okuma yazma bilmiyordu. Bu acı gerçekle yüzleşen Çin Komünist Partisi, eğitimin sosyalist modernleşmeye hizmet etmesi ilkesiyle reforma girişti. Eğitim reformu için öncelikle kırsal kesimdeki halkın eğitimiyle yakından ilgilenen hükümet, eğitim sistemini uygulayacak kurumları ülke geneline yaydı. 
Günümüzde ülkede 1 milyondan fazla okul ve ortalama 220 milyondan fazla öğrenci bulunuyor. Çin’deki eğitim reformuyla, öğrenci sayısı yüzde 800 oranında arttı ve zorunlu eğitime katılım yüzde 99 oldu. 
300 milyon öğrenci
Okuma yazma bilmeyenlerin oranı da yüzde 8’e indirildi. Çin genelinde zorunlu eğitim 9 yıl. İlk 6 yılda ilköğretim, sonraki 3 yılında orta öğretim devlet tarafından ücretsiz veriliyor. Son yıllarda devlet teşvikiyle özel kurumlar açılsa da, eğitim halen devlet kontrolünde. 



Lise eğitiminin 3 yıl olduğu ülkede yaklaşık 10 milyon genç, Ulusal Yüksek Öğrenim Giriş Sınavı’na katılıyor. 
Çeşitli ülkelerden yaklaşık 450 bin yabancı öğrenci Çin’de eğitim alıyor. İşçi ya da çiftçi üniversiteleri, TV-radyo üniversiteleri, gündüz-akşam üniversiteleri, açık üniversiteler, yüksek okullar, teknik okullar, okuma-yazma sınıfları yetişkinlere açık. 220 milyon öğrenciye yaklaşık 77 milyon yetişkin de eklenince 300 milyonu bulan öğrenci sayısı, eğitime verilen önemi gözler önüne seriyor. 

Bin 400 yıllık GoungIng Tapınağı  



Çin’in Fung Su felsefesinin öğretildiği bin 400 yıllık Budist tapınağı Gounging, ülkenin uğurlu tapınağı. Uyum ve ahenk öğretilerinin geçerli olduğu tapınakta 150 rahip var. İnsanın çevresiyle, kendisiyle ve doğayla uyum içinde olmasının gerekliliğinin öğretildiği tapınak, 800 odalı ve 37 bin metrekare büyüklüğünde. Aynı zamanda bilim insanı olan rahipler, Budist inanışa göre doğal uyumun ve ahengin insan yaşamında ki önemini anlatıyor. 
Genç Budist rahip Yi Xing, “Bizler sabır ve saygının temeliyle eğitiliyoruz. Bana kötülük yapanlara kötülük yapmam. Sabırla bekler, kötülüğün farkında olmalarını isterim” diyerek felsefelerini özetliyor. 

Tamamlayıcı anlayış: Yin-Yang   

Çin Siyasal Bilgiler ve Hukuk Üniversitesi’nde çalışmalar yapan Onur Durak, “Modern Çin’e kadar bu coğrafyada çok sayıda imparatorluk ve devlet kurulmuş. 1911 yılındaki devrim ve 1949’da tamamlanan bağımsızlık mücadelesi ile kurulan modern Çin’de, dualism (Yin ve Yang), Konfüçyüs ve Dao okulları ile Budizmin etkileri görülür. Alçalan ve yükselen evreler, yaz-kış, mutluluk-mutsuzluk, gece-gündüz gibi kavramlar hep birlikte anılır. Yin içe dönüklüğü, Yang dışa dönüklüğü temsil eder. Konfüçyüs okulunun görüşleri toplumsal yaşamda aileyi öne çıkarmakta ve günümüz Çin toplumunda da etkin rol oynamakta.  Sosyalist Hukuk Sistemi olmakla birlikte, reform ve dışa açılım politikaları etkilerini hukukta da gösterdi” dedi.  

Çölde Mars replikası 



Milyarlarca dolarlık uzay yarışında da kendini gösteren Çin, Tibet platosunun bir köşesine bir Mars replikası yapıyor. NASA (ABD) ve ESA (Avrupa Uzay Ajansı) nın gerisinde kalmak istemeyen ülke, Qinghai eyaletinin Moğolistan ve Tibet özerk bölgeleri üzerinde dünyadaki en büyük Mars istasyonunu inşa edecek. Yaklaşık 100 bin metrekarelik alanda kurulacak dünyadaki Mars istasyonu, Çin Bilim Akademisi tarafından idare edilecek. 
Mars koşullarında Çinli astronotların eğitileceği istasyon, uzay yarışında Çin’e büyük avantaj sağlayacak. İlk kargo uzay aracı Tianzhou-1’i yörüngeye oturtan Çin, 2022 yılına kadar uluslar arası uzay yarışında öne geçmek istiyor. Tianzhou-1, Çin’in güneyinde ki Hainan eyaletinden Nisan 2017’de uzaya gönderilirken, 6 tonluk yüküyle dünyadan 380 km uzakta ki Çin uzay laboratuarına kenetlendi. 

‘UNESCO’da kalacağız’ 



Çin Seddi ve Terra Cotta Askerleri gibi dünyaca ünlü eserleriyle bilinen Çin, Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütü’nde (UNESCO) kalma kararını açıkladı. Dünya Kültür Mirası listesinde 50 eserle var olan Çin, ABD ve İsrail’in çekilme kararının ardından dünya barışını korumak ve ortak gelişmeyi gerçekleştirmek için desteğini arttıracağını vurguladı.

Hollywood’a  rakip: Chinawood



Çin’in Zhejiang Eyaleti’ndeki Hengdian, ülkenin Hollywood’u sayılıyor. ‘Chinawood’ olarak ünlenen kent, Asya’nın en büyük film ve televizyon üssüne sahip. 330 hektar alanda, 13 çekim stüdyosunda 500’den fazla Çin filmi çekildi. Stüdyolarda daha çok geleneksel Çin filmleri çekilirken, batı insanına hitap eden Jackie Chan ve Jet Li filmleri de çekilebiliyor. Song, Ming ve Qing hanedanlarının İmparatorluk Saraylarının örneklerini sunarak tarihsel sinema sanatı ile modern sinema yöntemlerini birleştiren Chinawood, Hoolywood’la rekabet edecek senaryolar üzerinde çalışıyor.  

Kültürel zenginlikler 

Yazılı tarihi 5 bin yıl öncesine kadar dayanan Çin; Bir Kuşak, Bir Yol Projesi’ni fırsat bilerek kendisini daha iyi ifade etmenin peşinde. Aslında yapmak istedikleri sadece ürettikleri teknolojinin ve bilimin, batı medeniyetlerine ulaştırılması değil. Çin halkı, bin yıllardır harmanlanarak günümüze kadar gelen ahşap oymacılığından, Hollywood’a rakip sinema kültürüne kadar pek çok başlıkla Avrupa ülkelerinde kendini göstermeye istekli. Ahşap işleme ve boyama (Cai-Hui), heykel sanatı (Xian kentinde ki Terra Cotta askerleri ve Buda heykelleri), köklü debiyat, nakış, Çin felsefesi üzerine kurulu dövüş sanatları (Kung-Fu, Wushu, Wing Tsun), dama, geleneksel müzik aletleri (Erhu, Pipa, Dizi, Guzheng), Çin operası ve modern sahne sanatları; ülkenin kültürel zenginliğiyle batıya sunacağı değerleri. İpek Yolunda Üreten Çin, Bir Kuşak ve Bir Yol Projesi’nde kültürel ve sanatsal anlamda da kendini ifade etmek istiyor.  

İstanbul’a gelmek istiyor 



Dongyang kentinde yaşayan geleneksel ahşap oymacılığının üstadı Lu Guangzheng, ulusal bir övünç kaynağı. 3 bin yıl önceki çivi kullanmadan ahşap sanatını uygulayan üstat Lu, 2016 yılında G-20 liderlerinin ağırlandığı masanın etrafındaki 70 metre uzunluğundaki tabloyu yapan isim. UNESCO tarafından 2008 yılında Asya-Pasifik Bölgesi El Sanatı Ustası ilan edilen Lu, 20’den fazla kişiyi de geleneksel sanatı devam ettirmesi için eğitmiş. 73 yaşındaki Lu Guangzheng, “Davet edildiğim İstanbul’a henüz gelemedim. Bizim gibi geleneksel sanatları önemseyen bir ulusun yaşadığı Türkiye’ye 2018’de gelerek kültür alışverişine katkı yapmak istiyorum” diyor.

YARIN:  Çin’de kadın olmak ve vizyon kenti Şanghay




Kaynak: www.milliyet.com




Etiketler :

FACEBOOK YORUM
Yorum

İLGİNİZİ ÇEKEBİLECEK DİĞER DÜNYA Haberleri

ÇOK OKUNAN HABERLER
  • BUGÜN
  • BU HAFTA
  • BU AY
SON YORUMLANANLAR
  • HABERLER
  • VİDEOLAR
HABER ARA
YUKARI YUKARI